Ernest Hemingway’in takıldığı kafeler, kullandığı defterler ve daha pek çok eşyasından sonra şimdi de teknede kullandığı şapka denizciler için bir arzu nesnesine dönüşmüş durumda.
Yaşarken her yazdığı, her yaptığı olay olan Ernest Hemingway’in eşyaları da birer ilgi odağı. Onun Afrika’da düşürdüğü uçaktan bir tane bulabilmek için yarışanlar var. Kitaplarını yazdığı defterler çoktan bir markaya dönüştü. Giydiği trençkot dünyanın en önemli giyim markaları tarafından onun adıyla sunuluyor. Gittiği yerler birer turistik merkez oldu. Havana’daki barlardan birisi, pazarlama dehası bir tabelayla onun adından yararlanıyor. Tabelada şöyle yazıyor: Hemingway bize hiç gelmezdi.
Hemingway’in denize, balık tutmaya ve tekneye olan merakı da iyi biliniyor. Çoğu eleştirmen tarafından en iyi eseri olarak kabul edilen “Yaşlı Adam ve Denizci” kitabında balıkçılığın inceliklerini o kadar iyi anlatıyor ki, kitabı bir ders kitabı olarak kullanmak mümkün. Fakat şimdi bizim konumuz, onun yazar ve balıkçı olarak maharetleri değil, bu hobileri esnasında giydiği şapka.
Dokunduğu her şeyi altına dönüştüren Hemingway’in teknede kullandığı şapka da “The Oysterman” markasıyla epey popüler oldu. Ta o zamanlar Quaker Marine adlı şirket tarafından üretilen şapkayı Hemingway’in balık ve ördek avında giydiği biliniyor. Şirket Büyük Bunalım sırasında kapanınca şapkanın üretimi de duruyor. Ta ki veteran Sahil Koruma Subayı Joe Kadison, Hemingway’in Life dergisindeki bir fotoğrafından esinlenerek şapkayı yeniden üretmeyi akıl edene kadar.
Bugün “The Oysterman”in kırmızısı, beyazı, hakisi, süeti, kotonu, her tipi mevcut ve üstelik hepsi el yapımı olarak üretiliyor. Şirket yetkililerine sorduğunuzda, şapkanın sizi Hemingway kadar iyi bir yazar ya da denizci yapıp yapmayacağı konusunda bir yorum yapamıyorlar. Ama suya dayanıklı olduğuna ve başınıza güneş geçmeyeceğine kesin garanti veriyorlar.