Her marinanın bir kıdemlisi vardır. Her şeyi görür, her şeyi bilir ama pek fazla göze batmaz. Öte yandan onu tanıyanlar peşinden ayrılmaz. Galiba, farkında olmadan “Şaş”ı tarif ettik.

Sina Sunay, Setur Marinas Çeşme Ön Büro Temsilcisi

Yavruyken etrafına şaşkın şaşkın baktığı için ona “Şaşkın” adını koymuşlar. Gel zaman git zaman, kısaca “Şaş” olmuş. Tam 15 senedir bizimle. Bebekliğinden itibaren denizcilerle ve deniz kültürüyle büyüdüğü için o da gerçek bir denizci sayılır. Marinadaki neredeyse bütün yatçılar Şaş’ı bilir ve sever. Yeni gelen yatçılar da Şaş’la hemen tanışır.

Şaş’ın günlük rutini bellidir. Güne marinanın plajından denize girerek başlar. Biraz da bu nedenle, en sevdiği mevsim yazdır. Özellikle sıcak havalarda günün her saatinde onu plajda görebilirsiniz. Bazen uzun uzun yüzer. Artık yaşlandığı için eskisi gibi hızlı yüzemez ama deniz onun için hâlâ vazgeçilmez. Bazen rıhtımda güneşlenir. Akşamları ise günbatımını en güzel noktadan izler ve keyif yapar.

Akşamları denizcilerle devriyeye çıkmayı ihmal etmez. Birlikte bütün rıhtımı dolaşırlar. Her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol ederler. Devriyesini bitirince yatar uyur. Artık yaşlandığı için biraz fazla uyur.

Şaş, marinada en çok, kendisi gibi marinanın eskilerinden Mutlu Abi’sine düşkündür. Mutlu’nun motosikletinin sesini duyduğunda yerinden fırlar, tüylerini savurarak gelir. Onu görünce Şaş’ın yüzündeki gülümsemeyi fark etmemek imkânsızdır. Bazen denizde Mutlu Abi’sine eşlik eder bazen de motosikletle birlikte turlarlar. İki dost arasında onları birbirine bağlayan yıllar var.

Şaş’ı bulmak bazen zor olabilir. Onu rıhtımlarda ya da otelin çevresinde aramak gerekir. Dalgakıranın üzerinde de olabilir. Bütün marina operasyonlarını kontrol ettiği için çok meşgul olabilir. Tekne giriş çıkışlarını genellikle rıhtımın ucundan izler. Bazen de çekek sahasındaki operasyonları takip eder. Yılların getirdiği deneyimle denizi ve rüzgârı herkesten iyi bilir. Marinanın her köşesini patisinin içi gibi tanır. Umarız, bir gün size de etrafı gezdirir.