Bıcır Mehmet ve Benli Ali: Ayvalık denizlerinden ayrılmayan ikili
Denizlerin biri durgun, diğeri rüzgârlı iki kaptanı, iki eski dost... Ayvalık’ta kaptanlık geleneğinin sembollerinden olan bu iki özel insanı sizin de tanımanızı istedik.
Görkem Baygın, Setur Marinas Ayvalık Ön Büro Temsilcisi
Bıcır Kaptan (Mehmet Yanmaz)’la başlayalım… Ta 11 yaşından beri balıkçılıkla uğraşır, tam 47 senedir, yuvası denizdir. “Tecrübe” der, “kaptanlığın aynasıdır”. Kaptanlığı bu kadar çok sevmesinin nedeni denizlerin sonsuz maviliği ve mavideki çocukluktur. Onun için kaptanlık, bilginin yanı sıra “saygı, sevgi ve en çok da güven” demektir. Pek çok kez o güven sınavından geçmiş, geçemediği zaman da “ben artık buralardan gideyim” diye isyan bayrağını çekmiştir. Bıcır Kaptan birkaç duble rakısını içmeden kendini anlatmaya başlayamaz. Anlatmaya başlayınca da her cümlesinde “bıcırıklığı” duyulur: “Hayallerim Amerika” der, “rüyalarımdaysa Somali var”.
En çok güldüğü anısı, bir gün bir tekne misafirinin deniz kestanesi istemesi. Kaptan nefes darlığı yaşadığı için dalamaz. Hiç tanımadığı birinden yardım ister. “Eğer bir poşet deniz kestanesini dipten çıkaramazsan beni işten atacaklar” der ve bir poşet deniz kestanesini adama çıkarttırmayı başarır.
Gelelim Benli Ali (Ali İncecik)’ye… 1985 senesinden beri balıkçı teknelerinde çalışan Benli Ali, 1996 senesinde Ayvalık Marina’ya adımını atmış ve balık turnuvasındaki şampiyonluğuyla adını marinaya yazdırmış. O zamanlardan beri Ayvalık’taki herkesi ailesinin parçası sayıyor.
Bıcır Mehmet’in neredeyse tam zıttı olan Benli Kaptanımız için olgunluk ve otorite kaptanlığın olmazsa olmazı. Arada esneklikler gösterilebilir ama tekne kuralları kesindir. Ona göre, denize çıktığınızda sadece denizi değil üstündekileri de koruyacaksınız.
Benli Kaptan gece seyrini sever. Ona göre Zonguldak’tan Hatay’a kadar en tehlikeli bölge, her zaman Kefken Adası açıklarıdır. Seyre çıkacağı gün muhakkak teknenin makine dairesini kontrol eder. Bu onun için nefes almak gibidir. “Bıraksanız burdan Cunda’ya yüzerim” dese de artık suyun altını değil üstünde olmayı tercih ediyor. Hatta kimsenin bir daha onu denize sokamayacağını söylüyor.
Seyirde en sevdiği yemek makarnadır. Benli Ali, alkolün bir denizciyi ayık tuttuğunu, onu tüketmeden seyirlerin zor geçtiğini de ekliyor sözlerine, içten gülümseyişinin arkasına. En azından bu konuda anlaşıyorlar Bıcır Kaptan’la.
Bu iki karakterin kadim dostlukları yıllar öncesine gidiyor. Şu sıralar araları limoni olsa da buralarda kimse onları ayrı düşünemez. Bıcır Kaptan, “eşimle bile bu kadar vakit geçirmedim. Ölüme de birlikte gideceğiz galiba” diye bahseder Benli Ali’den. “Özlem, dostluğumuzu daha da güzelleştirecek” diye de ekler. Benli Ali için ise, Bıcır’la en kahkaha dolu anları, bir şeyler içtikten sonraki dansları.
Denizde yaşadıkları çoğu tehlikeyi yan yana atlatan bu zıt karakterler çoktan Ayvalık Marina’nın simgeleri haline gelmişler. Bizler buralarda onları yılların kaptanı olarak tanırız ama bir gün tanışırsanız, siz asıl onların benzersiz karakterlerine ve kendilerine çok yakışan lakaplarına vurulacaksınız.
Fotoğraflar: Görkem Baygın