Balık “tutmak” için bir olta ve bir parça yem yeter. Ama balığa “çıkmak” için bundan biraz daha fazlasına ihtiyaç var. Tekne balıkçılığının vaad ettiği benzersiz heyecanların gerçekten tadına varmak istiyorsanız, işin püf noktalarını hesaba katmalısınız.

 

Timur Mert Işık, Demre Marina Teknik Hizmetleri Yöneticisi

 

Günümüzde balıkçılık sadece bir hobiden çok daha fazlası, başlı başına bir uzmanlık alanı. Hele de tekne balıkçılığı, denizdeki eşsiz deneyimlerle birlikte, balıkçılara pek çok heyecan verici fırsat sunuyor. Yine de başarılı bir balıkçılık deneyimi için işin püf noktaları bilmek önemli.

 

1. Balık Türlerini Tanıma: Her balık türü farklı davranışlara sahiptir ve farklı derinliklerde, sıcaklıklarda bulunabilir. Hedeflenen balık türünü tanımak, balıkçının başarısını önemli ölçüde etkiler. Ülkemizde özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarının tekneden balık avcılığı konusunda bir cennet olduğunu söylemek yanlış olmaz. Akya, liça, lambuka, sinarit, grida, ak lahos, palamut, barakuda, yazılı orkinos, tral, trança, mercan ve lüfer gibi balıklar bu zenginliğin sadece bir parçasıdır. Bu balık türlerinin bazıları su yüzeyine çok daha yakın av teknikleriyle sonuç verirken, bazıları deniz tabanına daha yakın, oyuk ve mağaralarda yaşaması sebebiyle bu derinliklere uygun tekniklerle avlanabilirler.

 

 

2. Doğru Ekipman: Tekne balıkçılığına başlamadan önce, doğru ekipmanı seçmek kritiktir. Balık türüne, balıkçılık yapılacak bölgeye ve kişisel tercihlere bağlı olarak farklı tipte kamışlar, makineler, misina ve yem seçimi yapılmalıdır.

 

Örneğin; kıyı balıkçılığından farklı olarak, hem dar alanlarda kullanım kolaylığı sağlaması hem de daha güçlü mücadelelere hazır olmak açısından teknede kullanılacak olta kamışlarının daha kısa, daha güçlü ve daha esnek olması gerekir. Tabi ki bu noktada, “hedef balık” belirleyici etken olacaktır.

 

Olta makineleri seçimi bir diğer örnek olabilir. LRF ( Light Rock Fishing ) yöntemiyle av yaparken, 1-10 gram aralığında atar değerlerine sahip ultra hassas kamışlar,  1000-2000 devir makinelerle kombine edilir ve limit altı sayılabilecek balıklarla bile, hayat boyu unutulmayacak mücadeleler hedeflenir. Fakat hedef balığımızın dev bir akya, bir sinarit, bir lahos olması durumunda, çıkrık tipi daha güçlü makineler daha doğru bir tercih olacaktır.

 

3. Doğru Merayı Bulmak: Mera kelimesi, balık avlarken kullanacağımız bölgeyi ve alanı ifade eder. Balıkçılık yapacağımız bölgenin deniz haritasını incelemek, potansiyel balık türlerini ve bölgelerini belirlemeye yarar. Deniz haritaları ve GPS cihazları, balıkçıların belirli koordinatları işaretlemelerine ve belirli bölgeleri incelemelerine yardımcı olur. Önceden belirlenmiş balıkçılık alanlarını takip etmek, potansiyel balık merasını belirlemek açısından oldukça kullanışlıdır.

 

Balık bulucular ve sonar sistemleri, deniz tabanı yapısını ve balık sürülerini tespit etmek için kullanılır. Deniz taban yapısında bulunan dev taşlar, mağara ve oyuk yapıları, ani yükseltiler veya kanallar özellikle grida, lahos, fangri, sinarit gibi balık türleri için çok uygun yaşam alanları oluşturur ve daima sürprize açıktır.

 

Kuşlar ve deniz memelileri, büyük balık sürülerinin bulunduğu yerleri işaret eder. Bu nedenle, kuşların veya deniz memelilerinin bulunduğu bölgelere dikkat etmek, potansiyel balık meralarını belirlemede yardımcı olabilir.

 

Yerel balıkçılar ve balıkçılık topluluğu ile iletişim kurmak, bölgesel balık meralarını ve etkili avcılık yöntemlerini öğrenmek açısından faydalı olabilir.

 

Unutmayın ki, her balık türü farklı özelliklere ve davranışlara sahiptir. Tecrübe kazandıkça ve bölgeye özgü bilgileri topladıkça, daha etkili balık meraları bulabilirsiniz.

 

 

4. Yem Seçimi ve Av Tekniği: Balık türüne ve meraya bağlı olarak doğru yemi ve doğru tekniği seçmek çok önemlidir. Balıkların beslenme alışkanlıklarını ve yem tercihlerini anlamak, başarı şansınızı doğrudan etkiler.

 

4. Sabır ve Gözlem: Balıkçılık, sabır gerektiren bir aktivitedir. Balıkların davranışlarını gözlemlemek, hangi derinlikte olduklarını anlamaya yarar. Mevsimsel göç sezonlarını takip etmek, yılın belirli zamanlarında geçiş yapan akya, lambuka, palamut, tral ve yazılı orkinos gibi sürü balıklarının avcılığında önemli bir etkendir.

 

Tekne balıkçılığı, denizle iç içe geçmiş eşsiz bir deneyimdir. Doğru bilgi ve biraz beceri bu deneyimi daha da özel kılar. Unutmamak gerekir ki, her balıkçının hikayesi benzersiz bir serüvendir. O nedenle… Haydi rastgele!

 

Fotoğraflar:   Stephen Momot, Tessa Edmiston, Jakob Owens (Unsplash)