Yeni teknolojiler, evleri olduğu gibi marinaları da kampüse çevirdi. Bu kampüslerden biri de pek çok çocuğun tekneden eğitim gördüğü Finike Marina.

 

Eda Selçuk, Setur Marinas Finike Ön Büro Temsilcisi

 

Gelişen teknolojiyle birlikte insan yaşamı gün be gün kolaylaşıyor. Artık tek bir tıkla dünyanın başka bir ucundan anlık bilgiler alabiliyoruz. Sevdiklerimiz ile iletişime geçmek için saatler, günler ya da aylar beklemiyoruz. Avrupa’dan dayım gelsin de çikolata yiyelim diye de düşünmüyoruz ki seyahatlerimiz de oldukça sıklaştı.

Teknolojik gelişmelerin faydasını en çok da insanlık tarihindeki en büyük küresel salgın olan Covid döneminde yaşadık. Dünya bir anda kapandı, bir fabrikanın mesaisinin bitmesi gibi her şey birdenbire durdu. Herkes evlerine çekildi. Fakat hayat bu şekilde devam edemezdi. Özellikle de büyümekte olan çocuklarımız ve kendilerini keşfederek gelişen genç bireylerimiz için bu dönem oldukça zorlayıcıydı. Çünkü okul hayatı çocukların ve gençlerin en temel sosyal etkileşim alanıydı. Salgın sırasında arkadaşlarından uzak kalıyor, öğretmenlerini göremiyorlardı. Aslında önceden de zaman zaman denenen uzaktan eğitim metodu işte o noktada yaygınlaştı. İlkokulundan üniversitesine her birey evde eğitim almaya alıştı.

 

 

Covid dönemi geride kalmış görünse de online eğitimin gördüğü rağbet nedeniyle, pek çok okul bu sistemden tam olarak vazgeçmedi. Hatta sadece online eğitimler veren okullar açılmaya başladı. Özellikle seyahat etmeyi seven ebeveynler için epey yararlı olduğunu, marinamızda konaklayan misafirlerimizden dinliyorum. Onlarla muhabbet ettiğim zaman, artık okulların tatil olmasını beklemeye ihtiyaç duymadıklarını anlatıyor, sadece internet bağlantısının çocuklarının eğitimi için yeterli olduğunu söylüyorlar.

 

 

Peki bu duruma çocuklar ne diyor? Evet ailelerinin gözetimi altında ders alıyor olmaları onların okuldaki yaramazlıklarını yapmalarına engel ama aslında onlar da bu gezgin-okur modunu seviyorlar. Ders konularını direkt pratikte de görebilmenin keyfini çıkarıyorlar. Ayrıca dersleri kaydedilebildiklerini ve hasta oldukları zaman bile geri kalmadıklarının altını çiziyorlar. Hem çocuklar hem de ebeveynleri, ders çeşitliliğinin fazla olmasının önemli bir artı olduğunu belirtiyorlar.

 

Finike marinada, teknede yaşayan yabancı ülke vatandaşı ailelerin çocukları daha çok online eğitimler alıyorlar. Ancak Türk bir ailenin de dünya seyahatine yelkenli tekneleriyle açılabilmek için, lise öğrencisi olan oğullarını açık öğretime geçirdiklerini söyleyelim. Hatta seyahat hazırlıkları listesinin son maddesinin bu konu olduğunu bir not olarak buraya ekleyelim.

 

 

Kendi gözlemimden bahsedecek olursam, çocuklarımızın teknolojiyle çok erken yaşta haşır neşir olmalarına bayılmayabilirsiniz ama en azından bizim marinamızdaki çocukların online derslere daha bir şevkle katıldıklarını bilmelisiniz. Ayrıca küçük yaşta dünyaya açılmaları nedeniyle, özgüvenleri yüksek birer birey olarak yetiştiklerini de analizimize eklemeliyiz.

 

Marinalar sadece teknelere hizmet veren mekanlar olmaktan çıkıp da bir “yaşam merkezi”ne dönüşeli çok oldu. Hatta bazı marinalarda, hiç dışarıya çıkmadan, her ihtiyacını görebilen insanlar var. Şimdi buna bir de eğitim eklenmiş görünüyor. Artık bir tekne anaokulu, bir diğeri orta okul, öbürküsü lise ya da kısaca, marinalar artık “hayat okulu.”

 

Fotoğraflar: Eda Selçuk, Josh Mills, Mael Balland