60’lı yılların sonunda Türkiye’de marinacılığın başlaması için emek verenler, 1974 yılında Çeşme’de hayallerinin gerçekleşmesine tanıklık ettiler. Biz de o yıllara gittik ve Setur Marinas Çeşme’nin kuruluş öyküsünün detaylarına indik.
60’lı yılların ortaları Türkiye’de ilk yatların görülmeye başladığı zamanlardı. Çeşme, Datça, Marmaris, Kuşadası ve Bodrum gibi Ege’nin nadide kıyılarını merak eden yabancı denizciler, Yunanistan üzerinden günü birlik turlar düzenliyorlardı. Yatların bakım ve onarım ihtiyacı ise tirhandil ve gulet inşa edilen Bodrum’daki çekek yerlerinde karşılanıyordu. İşte bu ilk ziyaretçiler, yeni bir turizm alanı olarak Türkiye’de marinacılığı başlatmak isteyenlerin esin kaynağı oldular.
İlk adım 1967 yılında kurulan Bakanlıklar arası Yat Limanları Planlama ve Teknik Komisyonu’yla atıldı. 2. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda yat limanlarının inşası da öngörülmüştü. 1970’li yılların sonunda Turizm Bakanlığı bünyesinde çeşitli marina yerleri tespit edilerek, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından gelişme planları hazırlandı. Yatırımları ise Türkiye Turizm Bankası’na bağlı TURBAN işletmesinin üstlenmesine karar verilmişti.
İlk marina inşaatı 1968 yılının ortalarında, Türkiye’nin ilk Turizm Enformasyon Ofisi’nin de açıldığı Kuşadası’nda başladı. İki yıl içinde ana mendireklerin taşları döküldü, iç rıhtım blokları döşendi ve T iskelesinin yapımı tamamlandı. Fakat ödenek yetersizliği nedeniyle yüklenici firma STFA projeden ayrılmak durumunda kaldı. İnşaatın yeniden başlayabilmesi için 1973’e kadar beklemek gerekecekti.
Aynı yıllarda temeli atılan Turban Bodrum marinanın hizmete girmesi 1976 yılını, Kuşadası’nın açılması ise 1977 yılını bulacaktı. Yat Turizminin Türkiye’de yaygınlaşması ise ancak 1983 yılında “Yat Turizminin Geliştirilmesi Hakkında Yönetmelik”in çıkarılmasıyla mümkün olacaktı.
Bütün bu girişimler arasında 1972 yılında Çeşme’de Altınyunus Oteli’nin ve marinasının inşaatı başlamıştı. İki yıl sonra otel ve marina açılışa hazırdı. Takvimler 1974 yılını gösterirken Çeşme Altınyunus Marina Türkiye’nin ilk marinası ve aynı zamanda ilk özel sektör marinası olarak kapılarını açtı. Küçük bir ofis ve 3-4 kişilik personelle de olsa sonunda Türkiye’de marinacılık başlamıştı. Çeşme Altınyunus Marina, otelle iç içe olması nedeniyle yıllar boyunca birçok deniz severin denizciliğe ilk adım attığı yer olacaktı.
28 Şubat 1978’de Koç Holding tarafından satın alınan Çeşme Altınyunus Marina bu özel hikâyesi nedeniyle her zaman Setur Marinaları’nın göz bebeği oldu. Yıllar içinde marina gelişti ve pek çok kez yenilendi.
Bizden Haberler dergisinin Eylül 1979 sayısında yer alan bilgilere göre marina o yıl 40 ila 60 tekne kapasitesine ulaşmıştı. Gelen teknelere direkt olarak su ve elektrik hizmeti verilebiliyordu. Marinada bir yat kulübü, “Tersane-Kaptan Kahvesi” adıyla anılan bir snack bar, model odaları ve dükkanlar bulunuyordu. Ayrıca o zamanın su sporları için gerekli tüm ekipman mevcuttu.
2014 yılında Çeşme Marina’ya yeşil mendirek eklendi. 2015 yılında çekek sahası projesiyle 60 tonluk gezici lift geldi, marinanın bütün elektrik, su, yangın ve güvenlik kameraları sistemleri yenilendi. 2017’de kırmızı mendirek, 2021 yılında ise son faz yüzer iskele ve rıhtım çalışması yapıldı.
Çeşme Marina’nın hikâyesine o yılların tanıklarının hikâyeleriyle devam edeceğiz. Ancak 48 yıldır aralıksız hizmet veren Setur Marinas Çeşme’nin hikayesine Türkiye’nin ilk marina yatırımcısı olma unvanına sahip Selçuk Yaşar’ın ve uzun yıllar Marina Müdürü olarak görev yapan Altuğ Duransoy’un adını anmadan virgülü koyamayız,