Türkiye, Kurtuluş Savaşı’nın yaralarını sarmaya devam ederken, o şartlarda bile spora önem vermiş ve 48 sporcuyla 1936 Olimpiyatlarına katılım göstermişti. Bu sporcular arasında ilk yelken milli takımımızın sporcuları da vardı.
1930 yılların başları, dünyanın ekonomik krizlerle cebelleştiği ve yaklaşan savaşın ayak seslerinin her yerden duyulduğu zamanlardı. Henüz yedi yaşında olan cumhuriyetimiz sanayide atılımlar yapıyor, demiryolları ağı kuruyor, tarımda traktöre geçiş yapılıyordu. Bütün bu kalkınma mücadelesi içinde spor da yerini buluyor olimpiyatlara katılmanın yolları aranıyordu. Ekonomik imkanlar 1932 Los Angeles Olimpiyatları’na sporcu yollamaya yetmemişti. Ama 1936 Berlin Olimpiyatları çağdaş Türk gençleri için bulunmaz bir şanstı.
O zamanlar İstanbul’un Kalamış semti, bir çeşit su sporları merkeziydi. İzmirli Wittall ailesinin organize ettiği uluslararası Star Boat yarışı burada yapılmıştı. Sultan Mehmed Reşad’dan beri düzenlenen Moda yarışları devam ediyordu. Hem Cumhurbaşkanı Atatürk hem de başbakanlar İsmet İnönü ve Celal Bayar her sene yapılan Moda yarışlarını izlemeye geliyorlardı. Cumhuriyetin gençlerinin denizlerde olmasını istiyorlardı.
1936 yılında faşizmin bayraklarının süslediği, Rusya’nın boykot ettiği Berlin Olimpiyatları’na ilk kez biz de katıldık. Güreş, futbol, basketbol, atçılık, bisiklet ve eskrimin yanı sıra yelken dalında da sporcularımız altın madalya için yarıştılar ve güreşte bir altın bir bronz kazanmayı başardılar.
Almanya’nın Kiel şehrinde düzenlenen yelken yarışlarına Harun Ülman ve Behzat Baydar’dan oluşan yelken takımıyla katıldık. 20 Ağustos’ta başlayıp 8 Eylül’de tamamlanan yarışlarda dört sınıfta yedişer yarış düzenlenmişti. Toplam 169 yarışmacının sahne aldığı yarışlarda Hollanda, İngiltere, Almanya ve İtalya takımları kendi sınıflarında altın madalyanın sahibi oldu. Milli sporcularımız Harun Ülman ve Behzat Baydar 38 puan toplayarak, “İki Kişilik Keelboat” sınıfında 12 takım arasında sekizinci oldular. Ülman ve Baydar teknelerine “Marmara” adını vermişlerdi.
Aynı yılın Eylül ayında Mustafa Kemal, Büyük Britanya Kralı Vlll. Edward’ı Ertuğrul Yatı ile Kalamış koyunda karşıladı. Kral’a olimpik sporcularımızı takdim etmiş, beraberce yüzme, kürek ve yelken yarışlarını izlemişlerdi.
İşte bugün binlerce yelken sevdalısının ve yelken sporcusunun sürdüğü geleneğin temelleri de o yıllarda atılmıştı.