Setur Antalya Marina, Akdeniz Üniversitesi’yle işbirliği içinde denizel biyoçeşitlilik konusunda önemli bir projeye imza atıyor. Projeden şu ana kadar çıkan çarpıcı sonuçları sizin için özetledik.
Gonca Melek Özkan, Setur Marinas Çevre Yöneticisi
Setur Marinaları, Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporu’nda beş en kritik, uzun vadeli risk arasında sayılan “biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistem çöküşü” meselesini önceliklendiriyor, koruma, farkındalık ve paydaş bilinçlendirme faaliyetleriyle fayda üretmeye çalışıyor. Bu amaçla Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve ekibiyle birlikte 2022 yılında uzun soluklu bir proje başlatıldı. Proje Setur Antalya Marina çevresindeki denizel makro biyoçeşitliliğin belirlenmesini, nesli tehlikede olan türler varsa onların korunmasını ve denizel biyoçeşitliliğin sürdürülebilirliği için uluslararası anlaşmalar kapsamında gerekli önlemlerin alınmasını amaçlıyor.

Proje kapsamında Antalya Körfezi’nde biyoçeşitlilikle ilgili daha önce yapılmış bilimsel çalışmaların kaynak araştırması yapılarak fotoğrafta gösterilen istasyonlarda 40 m derinliğe kadar gündüz ve gece SCUBA dalışları gerçekleştirildi ve denizel biyolojik çeşitliliğin çekimleri yapıldı. Bu istasyonlar arasında zengin faunasıyla yapay resif görevini üstlenen Antalya Ticari Limanı mendirekleri de yer alıyor. Araştırma sonunda tespit edilen türlerin, ülkemizin de imzacısı olduğu uluslararası anlaşmalar gereği korunması gereken türler olup olmadıkları ve IUCN kırmızı listesinde yer alıp almadıkları değerlendirildi. Bu süreçte balıkçılarla sahaya çıkılarak, paraketa ve ağlarda yakalanan türler de belirlendi ve o bölgedeki canlılar hakkında balıkçılardan ve kıyıda olta balıkçılığı yapanlardan bilgi alındı.

Araştırma sonuçları, deniz memelileri, deniz kaplumbağaları, balıklar, deniz çayırları, makro algler, yumuşakçalar, kabuklular, istilacı türler, biyoçeşitlilik üzerindeki tehditler ve alınabilecek önlem önerileri gibi ana başlıklar altında toplanarak raporlandı.
Yüzlerce türün raporlandığı akademik çalışma sayesinde çok kıymetli sonuçlar elde edildi. İşte bu sonuçlardan bazıları:
-
Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN)’ne göre, araştırma sahamızda bulunan ve nesli tehdit altında olan türlerden bazıları şunlar: Akdeniz Keşiş Foku (Monachus monachus), Şişeburun Yunus (Tursiops truncatus), Yalancı Katil Balina (Pseudorca crassidens), Koca Baş (Caretta caretta), Yeşil Deniz Kaplumbağası (Chelonia mydas), Nil Kaplumbağası (Sinibağa) (Trionyx triunguis), Kelebek Vatoz (Gymnura altavela), Saban (Kemane) Bal.(Rhinobatos rhinobatos), Kum Köpek Balığı (Carcharinus plumbeus), Boz Camgöz (Hexanchus griseus), Dikenli Vatoz (Dasyatis pastinaca), Şeytan Vatozu (Mobula mobular), Elektrikli Vatoz (Torpedo marmorata), Kum Gridası (Lagos) (Epinephelus aeneus), Orfoz (Gara, Arap) (Epinephelus marginatus) Siyah Patlak Grida (Hyporthodus haifensis), Şeytan Gridası (Mycteroperca rubra), Karakulak (Minekop) (Umbrina cirrosa), Taş Karakulağı (Eşkina) (Scienia umbra), Lut Balığı (Granyoz) (Argyrosomus regius).
-
Akdeniz’de yaşamını sürdüren deniz memelilerinden Akdeniz Keşiş Foku, IUCN listesi EN (Soyu Çok Büyük Tehlike Altında) kategorisinde, Şişeburun Yunus IUCN listesi LC (En Düşük Derecede Tehdit Altında) kategorisinde yer alıyor ve Bern Sözleşmesi gereği kesin korunması gereken türler listesinde bulunuyor.
-
Antalya Körfezi içinde yer alan Falezler, Çaltıcak, Üçadalar, Çıralı Maden Koyu, Gelidonya Yarımadası ve Beşadalar civarında bulunan pek çok mağara Akdeniz fokunun üreme, beslenme ve saklanma alanlarını oluşturuyor (Acar vd. 2008). Bölgede Şişeburun Yunus’un yanı sıra Akdeniz’de yaşayan diğer yunus türlerinin görülme ihtimalinin de yüksek olduğu belirtiliyor.
-
IUCN listesi VU (Soyu Tükenme Tehlikesi Altında) kategorisinde ve Bern Sözleşmesi kapsamında kesin korunması gerekli türler listesinde yer alan Caretta carettalar beslenmek üzere sıklıkla Antalya Ticari Liman, Setur Marina Bölgesi’ne giriyorlar ve yumurtlamak için bazen Konyaaltı Plajı’nın liman tarafına çıkıyorlar.
-
Posidonia oceanica, Cymodocea nodosa ve Halophila stipulacea olmak üzere üç tür deniz çayırı tespit edilmiş durumda. Sıçanadası’nın güney ve batısında dinamik durumda olan Posidonya yataklarının tekne çapa ve zincirleri nedeniyle çok büyük zarar gördüğü belirlendi. Teknelerden atılan çapa ve zincir nedeniyle bölgedeki Posidonia oceanica’nın birkaç yıllık ömrünün kaldığını tahmin ediliyor. Çapa ve zincir atmaktan kaçınılmazsa Akdeniz’in akciğerleri olarak bilinen Posidonia oceanice’nın kısa zamanda tamamen yok olacağı öngörülüyor.
-
Çok sık çapa atılması nedeniyle deniz tabanın adeta pullukla sürülmüşçesine zarar gördüğü tespit edilen bu bölgede deniz çayırları dışında çevrede bulunan tarihi doku da büyük zarar görmüş durumda. Ada çevresinde tuvalet klozeti, akü, cam, plastik, plastik ve metal meşrubat kutuları gibi atıkların miktarında da önemli bir artış göze çarpıyor.
-
Setur Marina ve çevresindeki bölgeye yönelik tehditlerden birisi de av baskısı. Gerek balıkçılığın gerekse sportif amaçlı yapılan avcılığın bölgede bir baskı oluşturduğu görülüyor. Ayrıca bölgede gece ve gündüz sualtı tüfekleri kullanılarak vurulan balıkların lagos (Epinephelus aeneus) (IUCN, NT kategorisinde) ve Orfoz (Epinephelus marginatus) (IUCN, VU) yavruları olduğu anlaşılıyor. Oltacılar tarafından tutulan balıkların çoğunluğunu da yavru balıklar oluşturuyor.
-
Araştırma dalışları sırasında, Antalya Ticari Liman ağzından Boğaçay önlerine doğru ilerleyen trol kapısı ve ağ izleriyle karşılaşıldı. “Şebeke trol” olarak adlandırılan bu faaliyetler nedeniyle deniz tabanında bulunan taşların sürüklendiği ve yerlerinin değiştiği tespit edildi.
-
Yaz aylarında yoğun bir şekilde kullanılan Konyaaltı Plajı’nda gerçekleştirilen scuba dalışlarında kum, çakıl ve taş doldurulmuş pet şişelerin, poşetlerin ve cam şişelerin denize atıldığı görüldü. Bu durum farkındalık çalışmalarının ve deniz koruma faaliyetlerinin önemini gözler önüne seriyor.
-
Antalya Ticari Limanı’nın da yer aldığı Konyaaltı Plajı bölgesinin, bu bölgeye sularını boşaltan Sarısu, Boğaçayı, Arapsuyu I ve II derelerinden gelen kentleşmeye bağlı kirliliğin baskısı altında olduğu raporda belirtiliyor.
-
Akdeniz foku liman bölgesini üreme alanı olarak değil gezinme, beslenme ve sığınma amacıyla kullanıyor. Buna karşın Antalya falezleri ve Çaltıcak bölgesindeki bazı mağaralar bu canlıların üreme alanını oluşturuyor. Dalıcıların, zıpkıncıların, paraşüt teknelerinin ve kanoların mağara içerisine kadar girdiği gözlemleniyor. Bu durumdan rahatsız olan foklar mağaraları ve yavrularını terk edebiliyor.
-
Akdeniz ekosisteminde bulunmayan ve bu ekosisteme sonradan girerek hızla çoğalan ve yerli türler üzerinde baskı kurarak zararlı hale gelen türler, istilacı tür olarak tanımlanıyor. Biyoçeşitlilikte azalmaya sebep olan istilacı türler, insan yaşamını da olumsuz yönde etkileyebiliyor. Akdeniz’de bulunan türlere, balon balıkları, zehirli deniz kestanesi (Diadema setosum), denizanaları (Rhopilema nomadica, Cassiopea andromeda), alglerden Caulerpa taxifolia var. distichophylla ve C. dentaculata, gastrapoda (Strombus pesicus), crustacea (kabuklular) olarak ise Erugosquilla massavensis örnek gösterilebilir. Balon balıklarının dokuları yıl boyunca Tetrodotoksin (TTX) içerdiği için asla besin olarak tüketilmemeleri gerektiği, bu konuda yatçılara dönük bilinçlendirme çalışmalarının yapılması gerektiği vurgulanıyor.
-
Antalya Ticari Limanı, Setur Marina bölgesindeki tekne turizmi nedeniyle yaz aylarında yoğunluk yaşıyor. Teknelerin marinaya giriş-çıkışları ve marinada beklemeleri sırasında, çevre kurallarına uygun hareket etmeleri büyük önem taşıyor. Limanların ve marinaların teknik altyapısının da Çevre Mevzuatına uygun olarak, kirlilikleri kaynağında önleyecek şekilde, tasarlanması, yönetilmesi ve devamlılığının sağlanması büyük önem arz ediyor.
-
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkileri belki de en çok denizlerde görülüyor. Bu etkiler nedeniyle bölgedeki fauna ve florada değişiklikler oluyor ve yerli türler üzerinde baskı oluşuyor. Liman mendirekleri üzerine tutunan canlıların çoğunluğunun egzotik istilacı türler olması özellikle dikkat çekiyor.