Dünyanın ilk arkeolojik araştırma gemisi olarak klaslanan Virazon II'ye girdik ve gemide hayat nasıl yaşanıyor, kendi gözlerimizle görmek istedik.
Dünyanın ilk bilimsel su altı kazısı1960 yılında, George Bass ve Peter Throckmorton öncülüğündeki ekip tarafından Gelidonya’da gerçekleştirilmişti. Bu kazıya öncülük eden George Bass daha sonra Sualtı Arkeoloji Enstitüsü’nün (Institute of Nautical Archaeology-INA) Bodrum’da kurulmasına da öncülük etmişti. İşte bu enstitü 2016'dan beri, sualtı araştırma ve arkeolojik kazı çalışmalarında çok özel bir gemi kullanıyor: Virazon II gemisi.
Dünya denizlerinde arkeolojik amaçlı olarak kullanılan pek çok gemi olsa da Virazon II özel olarak bu amaçla inşa edilen ilk gemi (ARV/Archaeological Research Vessel). Belki Absulute 64 Fly kadar hızlı değil ama kendi klasında yeterince hızlı ve çalışanları için fazlasıyla konforlu. Sualtı Arkeoloji Enstitüsü Bodrum Araştırma Merkezi Müdürü Tuba Ekmekçi ve aynı zamanda Virazon II gemisinin tasarımcısı da olan arkeolog Orkun Köyağasıoğlu bu geminin kendileri için beş yıldızlı otelden farkı olmadığını söylüyorlar. Orkun Bey bu araştırma gemisini tasarlarken 40 küsür senelik dalış tecrübesinden yararlandığını ve gemiyi basınç odası üzerine tasarladığını belirtiyor. Çünkü iş güvenliği her şeyden önce geliyor.
Peki sadece 130 metrekarelik bir alanda yaşamı idame ettirmek nasıl mümkün oluyor?
Aslında sistem basit: İkişer kişilik gruplar halinde çalışılıyor. Temizlik vaktinde yapılıyor, sofranın hazırlanmasında ve toplanmasında aşçıya yardım ediliyor, kompresörler dolduruluyor, time keeper sualtında çalışanların sadece çalışmalarına odaklanmalarını sağlıyor ve araştırma bulguları kataloglanıyor. Böylece her şey tıkır tıkır işliyor. Olur da işlemezse Orkun Bey anında devreye giriyor. Gemideki hayatın sistemli bir şekilde akmasını sağlayan şey ise ranzaların numaralandırılmış olması. Çünkü çamaşırlar ranza numaralarına göre yıkanıyor.
Üç katlı gemi 20 kişilik bir ekibin yuvası. Burası gerçekten de bir yuva çünkü iki buçuk ay süren araştırma dönemlerinde ekip üyeleri ailelerinden çok birbiriyle vakit geçiriyorlar. O yüzden, Orkun Bey ve Tuba Hanım gemiye yeni gelen kişileri araştırmaya adapte etmekten çok gemi yaşamına adapte etmeye uğraştıklarını söylüyorlar.
Araştırmada yer alan 20 kişilik ekibin 10'u Kanadalı, Fransız, İspanyol ve Amerikalı. Peki nasıl oluyor da hiç kimse yemeklerden şikayet etmiyor? Bunda en büyük etken Türk aşçı olsa da Virazon II araştırma gemisinin mutfağı ve saklama kapasitesinin büyüklüğü ona epeyce yardımcı oluyor gibi görünüyor. Orkun Bey bu tür projelerde, kapalı ortamada ve medeniyetten uzakta çalışmayı kabul edecek bir aşçı bulmanın arkeolog bulmaktan çok daha zor olduğunun altını çiziyor.
Virazon II’den önceki gemide tek bir buzdolabı olması nedeniyle çoğu gıdanın sintinede saklama zorunda olmasını, George F. Bass’ın döneminde su yüzeyinde sadece tek bir bardak tatlı su haklarının olmasını hatırlayınca mutfağın önemi daha iyi anlaşılıyor.
En büyük zorluk, iletişim olanakları. Virazon II gemisi 2019 yılından beri Kumluca açıklarındaki Tunç Çağı Batık Gemisi araştırmasını sürdürüyor. Kazı alanı, dış dünyayla iletişimin olmadığı bir noktada. Uydu telefonu sadece çok acil durumlarda kullanılabiliyor. Her gün işler tamamlandıktan sonra, hemen hemen akşam 7 sularında, bir kişi telefonları topluyor, Karaöz civarına götürüp bağlantı kuruyor. Tabii, o anda bütün telefonlara yağmur gibi mesaj geliyor.
Haftanın altı günü denizde olan ekip üyeleri haftada bir gün karaya ayak basmak, sevdikleriyle iletişime geçmek, elinde bir kupa kahveyle bir bankın üstünde kurulup kendilerine biraz vakit ayırmak için Setur Finike Marinası'na uğruyorlar. Bazıları eski zamanlarda olduğu gibi sevdiklerine kartpostal yolluyorlar.
Bütün zorluklarına rağmen, Tuba Hanım ve Orkun Bey çocukluk hayallerini gerçekleştirmiş insanlar. Tuba Hanım hep "sulu bir işte" çalışmak istermiş. Lise birdeyken Uluburun makalesini okuduktan sonra aradığı mesleği bulduğuna karar vermiş. Sonunda kimsenin kolay kolay giremediği INA’ya üniversite 3. sınıf öğrencisiyken stajyer olarak kabul edilmiş. Şu an Bodrum Araştırma Merkezi’nin müdürü. Orkun Bey ise ya gemi mühendisi ya da arkeolog olmak istemiş. Orkun Bey’in babasının gulet tasarımlarıyla tanınan Yücel Köyağasıoğlu olduğunu öğrenince yaptığı seçime pek şaşırmıyorsunuz.
Virazon II araştırma gemisinin belki de en büyük özelliği bu: mesleğine aşık olan kişiler tarafından tasarlanmış, mesleğine aşık olan insanlar tarafından kullanılıyor olması. Bizim şansımız ise bu aşka birinci elden tanık olmamız.
Eda Selçuk, Setur Finike Marina Ön Büro Temsilcisi
Fotoğraflar: Institute of Nautical Archeology