“Fiberglas”ın deniz ekosistemine etkisi

Fiberglas (cam elyafı), dayanıklılığı ve esnekliğiyle tasarımcılar için her zaman rüya gibi bir malzeme oldu. Ancak terk edilen fiber tekneler söz konusu olduğunda bu rüya bir kabusa dönüşebiliyor.

Eda Selçuk, Setur Marinas Finike Ön Büro Temsilcisi

Terk edilmiş fiberglas tekneler bir gün evsizler için bir barınak haline gelse de başta deniz ekosistemi olmak üzere, çevre ve insan sağlığına büyük ölçüde zararlar veriyorlar.

Pek çok tekne severin tekne satın alırken tercih ettiği fiberglas, zaman geçtikçe önemli bir maliyet kalemine dönüşüyor. Bakım-onarım zamanı yüksek maliyetleri gören ya da geri-dönüşümün maliyetini göze alamayan tekne sahipleri teknelerini bir limana ya da marinaya terk edip gidebiliyorlar. İşte bu davranışın tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlı sonuçları var.

 

 

Terk edilmiş, kalıntı haline gelmiş fiberglas tekneler denizin çözücü etkisi ile zaman içerisinde mikro plastik kirliliğine neden oluyorlar. Biyo-bozunur malzeme olmadıkları için de doğada kimyasal bir kalıntı bırakmadan çözünmeleri mümkün olmuyor. Terk edilmiş ve enkaz haline gelmiş tekneler, resifler ve deniz çayırları gibi deniz canlılarının yaşamlarını etkilemekle kalmıyor, istiridye ve midye gibi suyu süzerek beslenen canlıların fiberden yayılan mikro plastik parçacıklarını yutmalarına vesile oluyor.

Bilim insanları tarafından İngiltere’nin güney kıyılarında yapılan araştırmalar aktif tekne tersanelerinin yakınlarındaki alanlardan toplanan istiridye ve midyelerin dokularında önemli miktarda fiberglas parçacıkları bulunduğunu gösterdi. Bu oldukça endişe verici bir sonuç. Laboratuvar çalışmaları, deniz canlılarının bu parçacıklara maruz kalmasının, beslenmelerini, büyümelerini ve üremelerini etkilediğini de kanıtladı. Bu durumun bu canlıların popülasyonlarında bir düşüşe yol açarak, zamanla deniz ekosistemi boyunca bir dalgalanma etkisi yaratacağı öngörülüyor. Çalışma ayrıca, tekne bakım faaliyetlerinin artış gösterdiği kış aylarında, mikroplastik parçacıklarının çevreye yayılış oranın artış gösterdiğini de gözler önüne seriyor. Fiberglas atıklarının bırakılması esnasında oluşan depolama sorunlarının da yerel ekosistemlerin bozulmasında ve insan sağlığını etkileyen uzun süreli çevre kirliliğinde büyük rol oynadığı görülüyor. Fiberglas malzeme geri dönüşümünü yönetmek için altyapının yetersiz olması gibi sebepler turizm ve balıkçılık ticaretine bağımlı olan ülkelerin ekonomisini olumsuz etkiliyor.

Özetle, bize çok sıradan hatta sempatik görünen bir malzeme geniş ölçekte bakıldığında devasa zararlara sebep olabiliyor. Bu nedenle, fiberglasın zararlı atıklar arasında yer alması ve gelecek nesillere bu konuyla ilgili farkındalık kazandırılması önemli hale geliyor. Belki de böylece daha yenilikçi alternatiflerin doğması ve geleceğe daha temiz bir deniz ekosistemi bırakmak mümkün olacak.

 

 

Kaynak: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0304389424011981?

 

Fotoğraf: Unsplash – Jassim Vailoces, Chester Ho, Carl Tronders