Sigara izmariti, alışveriş sepeti, kalp ilacı, cüzdan ve daha fazlası. Setur Marinas Ayvalık’ın her sene sessiz sedasız tekrarladığı deniz çöpleri sergisinde nadide parçalar görücüye çıkıyor.

Bu aralar Setur Marinas Ayvalık’a yolunuz düşerse sağda solda, pontonlarda üstü planktonlarla kaplı ilginç objelerle karşılaşabilirsiniz. Yıl boyunca teknelerden denize atılan eşyalar suların iyice berraklaştığı bu dönemde çıkarılıyor ve deniz meraklılarının dikkatine (!) sunuluyor. Adeta modern bir enstalasyonla karşılaşmış gibi oluyor, serginin mesajını çözmeye davet ediliyorsunuz.

Her yıl bu etkinlik için bir seri dalış gerçekleştiren profesyonel dalgıç Melih Derneli’nin eşliğinde bu ilginç sergiyi geziyoruz.

Serginin bize göre en ilginç parçası bir kutu kalp ilacı. Bu ilacın nasıl denize düştüğünü ve sahibinin neler yaşadığını düşünmek bile insanın kalbinin sıkışmasına sebep oluyor.

Bir başka ilginç parça bir erkek cüzdanı. Üstelik epey yüklü bir cüzdan bu. İçindeki dolarlar biraz solmuş görünse de kimlik kartı hâlâ okunabiliyor. Doğrusu cüzdan sahibinin bir dalgıç çağırıp cüzdanı çıkartmak yerine bu sergiyi bekleyecek kadar sabırlı oluşuna hayranlık duymadan edemiyoruz.

Sergide en sık karşımıza çıkan objelerden birisi tekerlekli alışveriş sepeti. Bu yıl 15 parça (metal ve plastik, iki farklı tasarım) sergileniyor. Yakındaki marketten yapılan alışveriş bu tekerlekli sepetlerle pontonlara taşınıyor. Ancak sepetler henüz kendi başlarına markete geri dönme özelliğine sahip olmadıkları için soluğu suda alıyorlar.

Pontonlardan birinde karşımıza çıkan mangal artık tamamen paslanmış. Maalesef artık kullanılabilir durumda değil. Fakat içindeki içecek kutusu henüz pırıl pırıl. En azından içecek kutusunu denize atan kişi hedefi tutturmayı başarmış görünüyor.

Sergide pek çok tekne parçasına, boru ve kablo artığına rastlıyoruz. Bu grupta o kadar çok parça var ki, sudan çıkan, hiç kullanılmamış, gıcır gıcır aküyü de ekleyerek bir teknenin bütün teknik donanımını bedavaya getirmeniz mümkün.

Hiç açılmamış viski ve şarap şişeleri ve onlara eşlik edecek tam takım kadeh setleri son dönemde serginin en pahalı parçalarını oluşturuyor. Ne yazık ki, ortada kutlanmaya değer bir durum yok!

Bir başka obje de sigara izmariti. Özellikle de aynı teknenin altında ve etrafında bulunan izmaritler tekne sahibinin marka tercihi konusunda çok net bilgiler sunuyor.

Çöplerin bulundukları noktaya bakarak ve temalara göre ayırarak kime ait olduklarını bulmak mümkün. Ancak tekne sahipleri kaybettikleri eşyaların geri gelmesinden (nedense!) memnun görünmüyorlar. Böylece Melih Bey’in eşsiz bir kupa koleksiyonu her geçen yıl daha da genişliyor.

Bunca eşyanın hem de marina içinde kazayla, rüzgârın azizliğiyle ya da istemeden denize düştüklerine inanmak biraz zor. Bununla birlikte tekne sahiplerinin kolaya kaçtıklarını, dalgıç parası vermemek için çöplerini görmezden geldikleri açık. Oysa sadece marina yönetimine bilgi vermek bile çevre adına anlamlı bir adım olabilirdi.

Her şeye rağmen, marina yönetiminin çöplerin sahiplerine gerekli mesajı vermek için bulduğu bu zarif yönteme hayran olmadan edemiyoruz. Gelecek yıl sergilenecek parçaları büyük bir merakla bekliyoruz.